Skip to main content

Etiket: Prostat Kanseri Derneği

Zorunlu Kamuoyu Açıklaması

Son günlerde “Prostat Kanseri Derneği” mizin adı kullanlarak internet veya farklı platformlar üzerinden ticari faaliyetlerde bulunulduğu duyumları alınmaktadır.

Prostat Kanseri Derneği olarak ne geçmişte ne de günümüzde söz konusu ticari faaliyetlerde bulunanlar ile ilgili doğrudan ve/veya dolaylı hiçbir şekilde ve herhangi bir gerekçeyle hiçbir ilişkide bulunmadığımız gibi, ilgili ticari faaliyetlerde bulunan kişi/tüzel kişilerin kurumlarımızda üyeliği ve ilişkisi asla söz konusu olmamıştır.

Prostat Kanseri Derneği’nin amacı; “Erkek sağlığı, Üroloji hastalıkları ,Prostat Hastalıkları, Prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler konusunda her türlü eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunulması, ülkemizde prostat kanserinin tedavisi için en etkin korunmanın sağlanması, bu olgular için ülkemizdeki ve yurt dışındaki tıbbi yenilikler ile uygulamaları takip ederek bunlar hakkında ülkemizde halkımızın bilgilendirilmesidir. Prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler ile ilgili tüm konularda araştırma yapmak, yapılan bilimsel araştırmalara destek vermek ve toplumu bilgilendirmektir. Ayrıca erkeklerdeki ereksiyon kusuru ve idrar kaçırma problemlerinin çözümü hakkında toplumu bilgilendirmektir “

Prostat Kanseri Derneği, Türkiye Cumhuriyeti yasaları gereğince kurulmuş olup , T.C. Anayasasına, yasalarına ve devletimize bağlı saygın bir dernek olarak sürekli devletimizin denetimi altında olduğumuzu bildiririz.

Bu bağlamda “Prostat Kanseri Derneği” adını kullanıp ticari faaliyetlerde bulunanları şiddetle kınıyor, gerçeğin bilinmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ; kamuoyunda “PROSTAT KANSERİ DERNEĞİ” itibarına zarar verilmemesi ve derneğimiz hakkında olumsuz algı oluşturulmasına engel olunması amacıyla bu işbu açıklamayı yapmayı zorunlu görüyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyururuz.

Prostat Kanseri Derneği
Yayınlanma Tarihi: 16.07.2019 14.01

Resmi Telefonlar:
Tel: +90 (850) 840 90 74
Tel: +90 (216) 680 49 89

Resmi Epostalar:
info@prostatkanseridernegi.org ve prostatkanserdernegi.org alan adına bağlı epostalar.

http://www.linkedin.com/in/prostatkanseridernegi
http://www.youtube.com/user/prostatkanseridernek?sub_confirmation=1
https://facebook.com/prostatkanseridernegi
http://www.prostatkanseridernegi.org/
https://twitter.com/prosder

Not: Bu yazının tamamen ve/veya kısmen izinsiz kullanılması durumunda tüm yasal haklarımız saklıdır

İBB – Prostat Kanseri Derneği işbirliği ile Üroloji Bilgilendirme Toplantısı

“PROSTAT KANSERİNDEN KURTUL, ÜREME SAĞLIĞINI KAYBETME!”
‘ÜROLOJİ BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI’NIN İLK PİLOT UYGULAMASI İSTANBUL’DA BAŞLIYOR…

Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak biliniyor. Özellikle prostat kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirerek hastalara yol göstermek üzere harekete geçen Prostat Kanser Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile önemli bir projeyi hayata geçiriyor.

Prostat kanseri ve ürolojik hastalıklar konusunda halkı bilinçlendirmek adına yapılacak eğitim toplantısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Prostat Kanseri Derneği’nin girişimleri ile Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu ve Prof. Dr. Derya Balbay tarafından gerçekleştirilecek. Tüm soruların Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu ve Prof. Dr. Derya Balbay tarafından cevaplanacağı toplantı, halka açık olarak yapılacak.

Prostat Kanseri, erkeklerde en sık görülen 2. kanser türüdür ve erken evrede teşhis edildiğinde diğer kanser türleri arasında sağ kalım oranı en yüksek olanıdır. Ancak maalesef doktordan çekinme ve doktora geç başvurma gibi sebeplerden dolayı ileri evrede görülme sıklığı son yıllarda artış göstermiştir.
Yapılacak eğitim toplantılarının amacı; prostat sağlığı, prostat kanseri ve üreme sağlığı konularında toplumun bilinçlendirilmesi olarak belirlenmiştir.

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın da desteklediği ve katılımın ücretsiz olacağı ‘Üroloji Bilgilendirme Toplantıları’nın pilot uygulaması; 12 Mayıs 2015 Salı günü, saat 13.00 – 15.00 arası Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.

YER: Mecidiyeköy Kültür Merkezi, Büyükdere Cad. Akıncı Bayırı Sk. Mecidiyeköy
TARİH: 12 Mayıs 2015, Salı
SAAT: 13.00 – 15.00

Broşürler ve Görseller
1. İstanbul Taksiciler Esnaf Odasına özel bilgilendirme broşürü
2. Billboard, Afiş, Reklam Görseli 1
3. Billboard, Afiş, Reklam Görseli 2

“Kanser, ruhsal dengeyi de etkiliyor”

Prostat Kanseri Derneği Başkanı Hüseyin Lüleci, kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı olarak aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara, psikiyatri tedavisi önerdi.

Prostat Kanseri Derneği Başkanı Hüseyin Lüleci, yaptığı yazılı açıklamada, kanserle yüzleşme esnasında yaş, eğitim durumu, kişilik özellikleri, kanserin evresi, iş, evlilik, yaşam koşulları, sosyal güvenlik durumu ve çevresel desteğin varlığı veya yokluğu gibi değişkenlerin, kişinin ruhsal durumu üzerinde önemli etkilere neden olabildiğine değindi.

Kanser hastalığının fiziksel dengeye verdiği zararın, giderek ruhsal dengeyi de etkilediğine işaret eden Lüleci, ruhsal dengedeki bozulmalar sonucunda sıkça görülmeye başlanan durumları “yas tepkisi”, “yalnızlık”, “uyum sorunları”, “öfke”, “inkar”, “suçluluk”, “çökkünlük”, “bağımlılık”, “kaygı” ve “saldırganlık” şeklinde sıraladı.

Dr. Hüseyin Lüleci

Lüleci, bilimsel çalışmalara göre, kanser sürecinde kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiğini, kanserin, fiziksel ve psikolojik açıdan kadınların yaşam kalitelerini daha fazla düşürdüğünü aktardı.

Prostat kanseri hastalarının özellikle tedaviye karar vermekte güçlük yaşayabildiğine dikkati çeken Lüleci, şu bilgileri paylaştı: “Tedavi sonrasındaki yaşam kalitesiyle ilgili en önemli kaygı kaynağı cinsel hayat. Hastalar tekrar cinsel hayatı olup olamayacağı konusunda yoğun endişe yaşıyor. Sertleşme bozukluğu gelişen hastaların büyük çoğunluğunun depresyona girdiği görülüyor. Bu aşamada ürologların önerilerinin yanı sıra psikiyatrik destek ile anksiyete ve depresyonları tedavi ediliyor. Kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara psikiyatri tedavisi öneririm. Çünkü ruhsal durumun düzelmesi kanserin tedavisini de olumlu etkileyecektir. Ancak en önemlisi kanser için doğru tedaviyi bulmalarıdır. Bu konuda prostat kanseri tedavilerinde öne çıkan HIFU, diğer cerrahi girişimlere göre kanseri etkin bir şekilde tedavi ederken, hastada kaygı ve depresyona sebep olabilecek cinsel yan etkileri de en aza indirir. Bu nedenle erkeklere 40 yaşından sonra düzenli PSA kontrolü ve ürolojik muayene yaptırmalarını ve kanser tespit edilirse kanseri etkili bir şekilde tedavi ve yan etkileri minimum düzeyde olan modern tedavilerden faydalanmalarını öneririm. Bu tedavilerde kesik ve delik olmaması, radyasyona maruz kalınmaması, hastanede uzun kalma sürelerinin kısaltılması gibi avantajların yanında cinsel yan etkilerin de en aza indirilmesi söz konusu oluyor.”

Erkekler bu muayeneyi olmaktansa kanser olmayı tercih ediyor

Giderek daha genç yaşta teşhis edilen prostat kanseri, erkeklerde akciğerden sonra en sık görülen kanser. Yüzde yüz tedavi imkanı veren erken teşhis için kandan yapılan PSA testiyle makattan rektal tuşe muayenesi şart. Ancak erkekler gerek sözkonusu muayenenin parmakla yapılması gerekse tam da bu nedenle alaycı sataşmalardan ötürü yaptırmaktan kaçınıyor.
Üroloji uzmanları erkeklerin şikayetler olmasa da 40 yaşından itibaren PSA taramasına başlamasını, 50 yaşından itibarense rutin olarak yılda bir kez rektal tuşe ve PSA testi yaptırmalarını öneriyor. Ailede (baba, amca, kardeş) prostat kanseri vakası varsa her iki taramanın 40 yaşına çekilmesi isteniyor. Rektal tuşe yapılmadan tamamlanan bir muayene ile uygulanan tanı yönteminin yetersiz kalacağı önemle vurgulanıyor.

ERKEK DOKTORLAR BİLE KAÇIYOR

Prostat Kanseri Derneği yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. İhsan Karaman da PSA testi sonucunun normal olmasının, rektal tuşe muayenesinin gerekliliğini ortadan kaldırmadığını hatırlatıyor. Prostat kanserine özgü erken belirtilerin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Karaman, “Zaten şikayetler başladığında kanser büyümüş, yolu tıkamış, idrar yapmayı zorlaştırmaya başlamış oluyor. Erken yakalamanın tek yolu tarama testleri. Yani PSA ile rektal tuşe muayenesi. Muayene işaret parmağıyla makattan yapılıyor. Erkekler bu nedenle kaçıyor. 65 yaşına gelmiş, doktorlar bile yaptırmaktan kaçıyor” diyor.

SENEDE BİR DAKİKA YETER

Erkeklere yılda bir dakikalarını ürologlara ayırarak muayenelerini yaptırmaları çağrısında bulunan Prof. Dr. Karaman, “Erken teşhis için yegane iki yöntemimiz var. PSA’yı yaptırmak kolay, itiraz gelmiyor. PSA’nın normal olması yetmiyor. Yüzde 25’inde PSA normal olsa(yalancı negatiflik) bile kişi kanser. Bunları yakalamanın tek yolu rektal tuşe muayenesi. İki yöntem birbiri tamamlıyor. Birinden vazgeçip, diğeriyle idare edelim dersek teşhisi kaçırırız” diyor.

PROSTAT BEZİNE KESTİRME YOL

Rektal tuşe muayenesinin 10-15 saniye sürdüğünü anlatan Prof. Dr. Karaman, “Erkekler bu muayeneyi “namus meselesi” yapıyor. Etrafında bununla ilgili yapılan espiriler motivasyonlarını düşüyor, muayeneden kaçıyorlar” diyor.

Prostat, mesanenin altında, rektumun önünde yer alan ceviz büyüklüğünde bir bez. Beze kişiyi bayıltmadan, vücudunu kesmeden, hasarlamadan ulaşmanın tek yolu makat. Prof. Dr. Karaman, “Yüzeyindeki düzensizlik, çıkıntı, girinti, sertlik gibi anormallikleri parmağımızla hissedebiliyoruz” diyor.

AMELİYATTAN DA KAÇIYOR

Prostat kanseri tanısı konan erkeklerin bir başka kabusu da ameliyat sonrası gelişebilen idrar kaçırma ve sertleşme sorunu. Prof. Dr. Karaman tıbbın bu sorunlarla da başedebildiğini söylüyor. “Nadiren de olsa bu iki sorun ortaya çıkarsa bazı ilaçlar ve cerrahi yöntemlerle düzeltebiliyoruz. Erkekleri sertleşme sorunu 40 katırıyla, prostat kanserinden ölme 40 satırı arasında bırakmıyoruz, çözüm sunabiliyoruz” diyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT

Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız derhal bir ürologa görünün:

  • İdrar yapmaya başlama güçlüğü veya yapamama
  • Az miktarda ve kesik kesik idrar yapma
  • Geceleri sık idrara çıkma ihtiyacı duyulması
  • Sertleşmede güçlük veya ağrı
  • İdrar ya da menide kan görülmesi
  • Sırt bölgesi, kalçalar ya da üst uyluklarda ağrı veya hareket güçlüğü.

Prostat kanserine 1 dakikada teşhis…

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek, prostat ve mesane kanserinin 1980’li yıllarda ve 90’ların başında geç evrelerde saptanabiliyorken, bugün her 2 kanser türünün de gelişen teknolojiyle erken evrede teşhis edildiğini söyledi.

Günümüzde endüstrileşme, kimya sanayisinin büyümesi ve sigara kullanımının artmasıyla beraber artış gösteren prostat ve mesane kanserinde, 1 dakikalık rektal muayene ve kanda yapılan PSA ölçümü ile teşhisin konabildiğini belirten Doç. Dr. Yencilek, “Hastalık, kesin bir belirti olmamakla birlikte zorlu idrar yapmak, kesik kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi sıkıntılarla görülebiliyor. Bu yüzden erken teşhis önemli” dedi.

Sadece 1 dakika ve bir kan testi yeter

İdrarda ağrısız kanama, yanma, zorlu ve kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi durumlarla karşılaşıyorsanız bu bilgilere kulak verin…

Türkiye genelinde yapılmış kapsamlı bilimsel bir araştırma olmasa da sağlık bakanlığı’nın desteklediği bir çalışma gösteriyor ki; ülkemizde prostat kanseri endüstrinin geliştiği İstanbul, Ankara gibi bölgelerde daha sık görülüyor. Diğer bölgelere oranlara gelişmiş endüstri bölgelerinde sık görülmesi ise, bazı meslek gruplarına bağlanıyor. Özel olarak tanımlanmış bir meslek grubu olmasa dahi, böcek ilacına maruz kalanlar, petrol ve kimya sanayi çalışanları, yüksek manyetik alan ve elektrik sanayi çalışanlarında prostat kanserinin daha sık görüldüğü bildiriliyor. Buna karşın mesane kanserinde ise durum daha farklı ve mesleklerle yakından ilişkili ilerliyor. Mesane kanseri kimyasallarla yakından ilgili olduğu için, özellikle kauçuk, boya, deri, kaplama ve alüminyum sanayi çalışanları ve kimya sanayi çalışanlarında artmış bir risk söz konusu oluyor. Tüm bu etkenler ek olarak sigara içimi de diğer tüm kanser hastalıklarında olduğu gibi prostat ve mesane kanserine yakalanmak ihtimalini büyük oranda artıyor.

1 DAKİKALIK MUAYENE VE KAN TESTİ ERKEN EVREDE YAKALAYABİLİYOR

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek; ‘günümüzde, endüstrileşme, kimya sanayisinin büyümesi ve sigara kullanımının artmasıyla beraber artış gösteren prostat ve mesane kanseri, 1980’li yıllarda ve 90’ların başında geç evrelerde saptanabiliyorken, bugün her iki kanser türü de gelişen teknolojiyle beraber erken evrede yakalanıp başarı ile tedavi edilebiliyor. Prostat kanserinde ise 1 dakikalık rektal muayene ve kanda yapılan PSA ölçümü teşhis edilebiliyor’ diyor.

Mesane kanseri hastalarının doktora başvurmada ilk şikayeti, %85 oranında idrarda ağrısız kanama olarak öne çıkıyor. Bunu takip eden şikayetler ise enfeksiyonla karıştırılmakla beraber, idrarda yanma ve sık idrara çıkma isteği olarak kendini gösteriyor. Prostat kanserinde, günümüzde kanser taraması daha sık yapıldığından hiçbir belirti yokken hastalığı yakalamak mümkün olabiliyor. Hastalıkta, kesin bir belirti olmamakla birlikte zorlu idrar yapmak, kesik kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi sıkıntılara görülebiliyor. Prostat kanseri vakalarında en sıkıntılı durum ise, herhangi bir belirti olması durumunda erken evrenin geçirilmiş olması. Doç. Dr. Faruk Yencilek, özellikle vurgulanan tarama testlerinde amacın, hastalığın prostatın dışına çıkmadan yakalanmasını sağlamak olduğunu dile getiriyor.

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek; doktordan çekinen hastalara ise bazı hatırlatmalar yaptı: “Doktordan çekinerek sağlıklı olma yolunda yapılan tüm girişimler sağlıksızdır. Hangi test olursa olsun bütün bunların bireysel olarak yorumlanması ve değerlendirilmesi için hekime ihtiyaç vardır. Prostat kanserinde önemli olan hastalığı daha prostatın dışına çıkmadan yakalamaktır. Çünkü erken aşamadaki prostat kanseri ameliyat dışında HIFU gibi farklı yaklaşımlarla da tedavi edilebiliyor.”

SİGARAYA HİÇ BAŞLAMAMAK EN İYİ RİSK AZALTICI YAKLAŞIMDIR

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek; ‘mesane kanseri için en önemli riskin sigara olduğunu söylüyor ve ekliyor : ‘Ağır içici olarak adlandırılan ve günde 1 paketten fazla sigara içenlerde risk 5 kat daha yüksektir. Sigara bırakıldığında mesane kanseri gelişme riski ilk 4 yılda %30, sonraki 25 yılda %60 oranında azalır. Ancak hiçbir zaman sigara içmeyenler seviyesine inmez. Dolayısıyla sigaraya hiç başlamamak en iyi risk azaltıcı yaklaşımdır. Ayrıca kimyasal sanayi çalışanları, kemoterapi kullananlar, radyoterapi görmüş olanlar, uzun süreli taşı olanlar ve uzun süreli sondalı kalanlar da risk grubu içindedir.’

PROSTAT KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN HAYVANSAL YAĞLARA DİKKAT

Prostat kanseri korunmak için fazla hayvansal yağ ve kırmızı et tüketilmesinden kaçınmalı ve meyve, sebze tüketimi artırılmalıdır. Fazla kalorili fast food beslenmeyi terk etmeliyiz. Obezite ile mücadele edilip ideal kiloya spor yaparak düşülmelidir. Mesane kanserinden korunmak içinse sigara kullanılmamalı ve pasif içici olmamalıyız. Kimya sanayi çalışanıysak veya kimyasallarla ilgili işimiz varsa mutlak olarak kimyasallardan direk temastan kaçınmalıyız ve mesleki koruyucu tedbirlere uymalıyız.

PROSTAT KANSERİNDE 3 RİSK GRUBU

Prostat kanserinde en önemli risk grupları genetik, ırk, yaş olarak öne çıkıyor. Birinci derece yakınlarda 1 kişide prostat kanseri varsa risk 3 kere, 2 yakınında varsa risk 5 kere, 3 yakınında varsa risk 11 kere yüksektir. Ayrıca yaş ilerledikçe paralel bir şekilde artan prostat kanseri en çok Amerikalılarda ve siyah ırklarda görülüyor.

Prostat kanseri Atina’da masaya yatırıldı

Prostat kanserinde yeni cerrahi yaklaşımlar geçtiğimiz günlerde Atina’da gerçekleştirilen kongrede ele alındı. Türkiye’den kongreye katılan tek Türk doktor olan Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, kongrede Avrupalı hekimlere yeni yaklaşımların yanında canlı yayın ameliyat ile alanında gerçekleştirdiği çalışmaları aktardı.

‘Prostat Kanserinde yeni cerrahi’ yaklaşımları konu alan kongreye, Romanya, Polonya, İtalya, Almanya, Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, Slovenya ve Çek Cumhuriyeti’nden 100’e yakın hekim katıldı. Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, “Özellikle erken evrede prostat kanserlerinin yakalanması ve bu erken teşhisin getirdiği tedavi olanaklarının ele alınması kongreye olan ilgiyi arttırdı.” dedi. Güncel ve modern tedavi yaklaşımlarının çok yönlü olarak ele alındığını dile getiren Doç. Dr. Tunç Özdemir, dünyanın birçok ülkesinde başarıyla uygulanan ve Avrupa’da da yaygınlaşmaya başlanan HIFU tedavisi ve sonuçlarının detaylıca anlatıldığını belirtti.

‘TÜRKİYE’DE 120’NİN ÜZERİNDE HIFU UYGULAMASI BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ’

Prostat kanseri tedavisinin geleceği olarak görülen invaziv yaklaşımlar ve organ koruyucu cerrahilerin, tüm dünyada büyük ilgi gördüğünü belirten. Ahmet Tunç Özdemir, “Dünyada HIFU uygulanan hasta sayısı 35 bini geçmiş durumda Türkiye’de ise 120 vakaya başarılıyla uygulama yapıldı. Burada önemli olan nokta ise, latent evre olarak adlandırdığımız yani prostat kanseri ile ilgili herhangi bir klinik şikayeti olmayan ve bu sebeple tedaviyi reddeden hasta grubu. Prostat kanseri hastalarının tedaviden kaçınmalarına sebep olabilen idrar kaçırma ve cinsel hayat kaygısı gibi problemlerin yeni yaklaşımlarla beraber en aza indirilmesi. HIFU tedavisi ve robotik cerrahi gibi güncel ve modern tedaviler hem onkolojik hem de fonksiyonel anlamda oldukça başarılı sonuçlar doğuruyor.” şeklinde konuştu.

Daha önce Avrupa Onkoloji Enstitüsünde çalışmalar yürüten Ahmet Tunç Özdemir; “Türkiye’de bu gibi başarılı cerrahi girişimlerin yapılıyor olması gerçekten çok önemli, kongrede hem sonuçlarımızı gözden geçirme fırsatı bulduk hem de tecrübelerimiz Avrupalı meslektaşlarımızla paylaşmış olduk.” ifadelerini kullandı.

Yılda bir kontrol hayat kurtarıyor

Her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde ulusal ve uluslararası örgütler tarafında yürütülen birçok çalışma, toplum bilincini arttırmak ve erken teşhisin önemine dikkat çekmek üzere yapılıyor.

Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak biliniyor. Bu özellikle prostat kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirerek hastalara yol göstermek üzere kurulan ‘Prostat Kanser Derneği’ de, ‘4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde erken teşhis için önemli uyarılarda bulunuyor.

Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, son yıllarda gelişen tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen bireysel önlem ve farkındalığın yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.
Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir; ‘Prostat kanseri, erken teşhis edilebilen ve erken teşhisin getirdiği avantajlarla, gelişen yeni ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kanser hastalığı tedavi edilirken çok çekinilen fonksiyon kayıpları da gelişmeden kanserden kurtulma şansı yüksek bir hastalıktır. Günümüzde dünyanın her yerinde erkelere rutin olarak uygulanan serum PSA ve 1 dakikalıkrektal prostatmuayenesi,erken evre tümörlerin yakalanmasına olanak verirken prostat kanserine bağlı ölümlerde de belirgin bir düşüş sağlıyor. Maalesef ülkemizde hala sosyal çekinceler ve fonksiyon kaybı olacağı kaygıları ile doktora başvurularda gecikmeler olmakta ve bu da erken teşhis ve modern tedavi yöntemlerinin getirdiği avantajların kaçmasına neden olmaktadır. ’

Kırk yaşından itibaren temel PSA taramasının başlatılması gerektiğini belirten Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir; ‘Kırk yaş üzeri bütün erkekler kanda PSA tetkiki ile beraberyılda birkezprostat muayenesi yaptırmalı. Ayrıca olası risk faktörlerini ve belirtileri bilmek erken teşhis için büyük kolaylık sağlıyor. Bu anlamda unutulmamalıdır ki, erken evrede ve tedavide başarının ilk basamağı bilinçli ve bilgili olmaktır’ dedi.

Dr. Özdemir verdiği bilgilerin yanında www.prostatkanseridernegi.org ‘dan kişilerin kendi kendine yapabileceği online testlerin, doktora başvurma ihtiyaçlarını belirlemede belirleyici bir faktör olduğunun altını çiziyor. Risk faktörleri ve belirtiler açısında ise aşağıdaki noktalara dikkat çekiyor;
Ailesinde, özellikle birinci derece akrabalarında prostat kanseri öyküsü bulunanların risk grubu oldukça yüksektir.
Yaşla beraber prostat kanseri gelişme riski artar.
Hormonal etkiler, aşırı testosteron, hormon bağımlı prostat kanserini teşvik eder.
Diyette kırmızı et ve doymuş yağ ağırlıklı beslenmenin ve obezitenin prostat kanseri ile ilişkili olduğu düşünülür.

İdrar yapmaya başlama güçlüğü veya yapamama,
Az miktarda ve kesik kesik idrar yapma,
Geceleri sık idrara çıkma ihtiyacı,
Sertleşmede güçlük ve ağrı,
İdrar veya menide kan görülmesi,
Sırt bölgesi, kalçalar veya üst uyluklarda ağrı ya da hareket güçlüğü gibi belirtilerin birinin dahi görülmesi halinde hemen doktora başvurulmalıdır.

Dünya ortalamasının üstünde

Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Dr. Ahmet Tunç Özdemir, Türkiye’de, prostat kanseri görülme sıklığının dünya ortalamasının üstünde olduğunu söyledi.

Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Prostat Kanseri Derneği’nin tanıtım toplantısında konuşan Dr. Özdemir, prostat kanserinde, dünya ortalamasının yüz binde 28’lerde iken, Türkiye’de bunun yüz binde 37 olduğunu belirtti.

Araştırmaların, büyük şehirlerde hastaların daha erken tanı ve tedavi alabildiğini ortaya koyduğunu ifade eden Dr. Özdemir, bu farkın, tarama testlerine (PSA) kolay ulaşmanın yanı sıra toplumsal alanda yapılan bilgilendirmelerden de kaynaklandığını vurguladı.

Bunun da doğal olarak erken tanı/tedavi ve daha başarılı sonuçlar sunabildiğine işaret eden Özdemir, “Ayrıca büyük şehirlerde hastaların doktora ve online bilgi hizmetlerine daha kolay ulaşabiliyor olması, erken teşhis adına büyük rol oynuyor. Bunun aksi durumunda ise küçük şehirlerde ‘doktordan çekinme’ sebebiyle erken teşhis evresi kaçırılmış olabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde prostat kanseri görülme sıklığı dünya ortalamasının üstünde” diye konuştu.

Özdemir, “prostatkanseridernegi.org” adlı web sitesinde yer alan testlerin dünyada kullanılan güncel değerlendirme anketleri olduğuna değinerek, bu testler sayesinde hastaların şikayetleri, önem dereceleri, tedavi ihtiyaçları ve tedavi sonrası değerlendirmelerinin saptanabildiğini, gerekli durumlarda uzman hekimlerce değerlendirme yapılarak, tavsiyelerde bulunulduğunu kaydetti.

DERNEĞİN AMACI

Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İhsan Karaman, erken teşhis ve yeni tedavi olanaklarıyla hastalarda 5 yıllık sağ kalım olasılığının, yüzde 99’lara ulaştığını söyledi.

Çeşitli nedenlerle doktora başvurmakta geciken vakaların olduğunu dile getiren Karaman, tarama testlerinin yaygın olmaması, rektal muayeneden çekinme ve erkek sağlığı konusunda bilinçlendirme, bilgilendirme çalışmalarının yetersizliği sebebiyle Prostat Kanseri Derneği’ni kurduklarını bildirdi.

Amaçlarının, erkek sağlığı, prostat hastalıkları, prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler konusunda toplumu bilinçlendirmek ve bu konuda hastalara yol göstermek olduğunu ifade eden Dr. Karaman, “Dernek olarak erkek sağlığı konusunda önemli çalışmalar yürüteceğiz. Ayrıca hastaların tedavi sonrasında kendilerini yalnız hissetmemeleri, konuyla ilgili tüm bilgilere derneğin web sitesinden anlaşılır bir şekilde ulaşmaları ve sitede yer alan online testler yoluyla kendilerine yönlendirmelerin yapılması da bilgilendirme adına oldukça önemli bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.

“HER 5-6 ERKEKTEN BİRİ PROSTAT KANSERİ İLE KARŞILAŞABİLİYOR”

Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Faruk Yencilek, Amerikan Kanser Topluluğu verilerine göre, hastalıkla yaşam boyu prostat kanseri ile karşılaşma riskinin yüzde 16,7, ölüm riskinin ise yüzde 2,5 olduğunu bildirdi.

“Her 5-6 erkekten biri hayatı boyunca prostat kanseri ile karşılaşabiliyor. Her kanser türünde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı ile ölüm oranlarında ciddi azalmalar söz konusu oluyor” diyen Dr. Yencilek, erken evrede tedavi edilen hastalıkta yan etkilerin minimum düzeyde görüldüğünü kaydetti.

Prostat kanseri olan her 3 hastadan birinde ruhsal sorunların görüldüğünü ifade eden Dr. Yencilek, şöyle konuştu:

“Çalışmalarda prostat kanserinde anksiyete ve depresyon oranları yüksek bulunmuş ve her 3 hastanın birinde psikiyatrik değerlendirmeyi gerektirecek düzeyde ruhsal sorunların oluştuğu, hastaların kaygı bozukluğu ve depresyon yaşadıkları görülmüştür. Ayrıca hastalığın kendisi ve kullanılan tedavilerin cinsel işlevi ve yaşam kalitesini etkileyebileceği biliniyor. Çeşitli kaygılar, hastaların tedaviyi kabul etmemesinde rol oynayan önemli etkenlerdir. Derneğimizin bu noktadaki hedefi, toplumda var olan yanlış kaygıların giderilmesi, tanı ve tedavinin ertelenmesine engel olmak, tedavi sonrası süreçte de hastalara hem teknik hem de psikolojik destek sağlamaktır.”

Prostat Kanseri Derneği kuruldu

Prostat kanseri ve prostat hastalıklarına dikkati çekmek ve Türkiye genelinde farkındalık yaratmak amacıyla harekete geçen üroloji hekimleri, Prostat Kanseri Derneği’ni kurdu.

Dernekten yapılan açıklamada, sağlık alanında yapılan bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmalarının toplum sağlığına büyük katkılarının yadsınamaz bir gerçek olduğu belirtilerek, bu anlamda yapılacak her türlü girişimin insan hayatı açısından büyük önem taşıdığını düşünen üroloji hekimlerinin, erkek sağlığı, prostat hastalıkları, prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler konusunda toplumu bilinçlendirmek ve bu konuda hastalara yol göstermek üzere Prostat Kanseri Derneği’ni kurduğu kaydedildi.

Açıklamada, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanserinin, kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak bilindiği, son yıllarda gelişen tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen erken teşhis evresinin atlandığı vakaların da sıklıkla görüldü aktarıldı.

Prostat Kanseri Derneği
Prostat Kanseri Derneği olarak amacımız; Erkek sağlığı, Üroloji hastalıkları ,Prostat Hastalıkları, Prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler konusunda her türlü eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunulması, ülkemizde prostat kanserinin tedavisi için en etkin korunmanın sağlanması, bu olgular için ülkemizdeki ve yurt dışındaki tıbbi yenilikler ile uygulamaları takip ederek bunlar hakkında ülkemizde halkımızın bilgilendirilmesi. Prostat kanseri ve diğer ürolojik tümörler ile ilgili tüm konularda araştırma yapmak, yapılan bilimsel araştırmalara destek vermek ve toplumu bilgilendirmek. Ayrıca erkeklerdeki ereksiyon kusuru ve idrar kaçırma problemlerinin çözümü hakkında toplumu bilgilendirmektir.
Çubuklu mah. Vatan cad. No.26 Kavacik Beykoz İstanbul TÜRKİYE
©2022 Prostat Kanseri Derneği. Tüm Hakları Saklıdır. PROSDER-12022022v01